Ennahda lideri Gannuşi uluslararası tepkilere rağmen Tunus’ta 100 gündür tutuklu.
Tunus’ta En Nahda Hareketi’nin lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, uluslararası tepkilere rağmen 100 gündür yargılanıyor.
Ennahda lideri Gannuşi, 17 Nisan’da iftar saatinden kısa bir süre önce yüzlerce polisin katıldığı bir baskında evinde gözaltına alındı.
Bir mitingde söylediği sözler nedeniyle “halkı iç savaşa yönlendirmek” ile suçlanan eski Meclis Başkanı, 48 saatlik sorgusunun ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ghannouchi’nin tutuklanması birçok çevreden tepki aldı. Ulusal ve uluslararası arenadan yüzlerce tanınmış isim, sosyal medya üzerinden 82 yaşındaki siyasetçinin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Gannuşi’nin tutuklu yargılanmasına birçok ülke de tepki gösterdi.
Tunus’ta son aylarda onlarca siyasetçi, gazeteci, avukat, aktivist ve iş insanının “devletin güvenliğine komplo” soruşturması kapsamında tutuklanması da tepkilerin artmasına neden oldu.
Son olarak Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 23 Haziran’da “Tunus’un insan hakları alanında gerilemesinden duyduğu kaygıyı” dile getirdi.
İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalara dikkat çeken Türk, “Bir zamanlar büyük umutlar besleyen Tunus’un, son 10 yılda insan hakları alanında elde ettiği kazanımların çoğunu geri çekmiş ve kaybetmiş olduğunu görmek endişe vericidir.” sözlerini kullandı.
Gannuşi’nin tutuklanmasına uluslararası arenadan tepkiler
Avrupa Birliği (AB), Türkiye, Almanya, ABD ve Malezya, Gannuşi’nin tutuklanmasına tepkilerini resmi açıklamalarla gösterdi.
AB’den yapılan açıklamada, “Gannuşi’nin tutuklanması ve Ennahda Hareketi Karargahı’nın kapatılmasının endişeyle takip edildiği” belirtildi.
Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner de yaptığı açıklamada, “Alman hükümeti, ülkedeki iç siyasi gelişmeleri ve Tunus’ta muhalefet temsilcileri, gazeteciler ve aktivistlere yönelik endişe verici tutuklamalar dizisinin parçası olan Gannuşi’nin tutuklanmasını büyük endişeyle takip ediyor.” açıklamalarda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı 19 Nisan’da yaptığı yazılı açıklamada, eski Meclis Başkanı Gannuşi’nin tutuklanması, Ennahda Hareketi Karargahı’nın kapatılması ve muhalif grupların düzenlediği toplantıların yasaklanmasının Tunus yönetiminin muhalefete yönelik kaygılı tavrının göstergesi olduğunu belirtti.
Malezya Dışişleri Bakanı Zambry Abdul Kadir, 21 Nisan’da yaptığı açıklamada Gannuşi’nin tutuklanmasına tepki gösterdi ve Tunus’taki siyasi gelişmelerden “derin endişe duyduğunu” kamuoyuyla paylaştı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Gannuşi’nin tutuklanmasıyla ilgili derin panik anlatıldı.
Gannuşi’nin tutuklanmasına uluslararası toplumun tanıdığı çok sayıda değerli şahsiyetin yanı sıra Tunus’ta çok sayıda parti ve sivil toplum kuruluşu tepki gösterdi ve Ennahda liderinin derhal serbest bırakılması için çağrı yapıldı.
Onlarca siyasetçinin yargılandığı ‘komplo’ davasında yayın yasağı
Tunus muhalefeti, siyasetçi ve aktivistlerin tutuklanmasını “muhaliflere gözdağı verme operasyonu” olarak nitelendiriyor. Muhalifler, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz 2021’de aldığı “olağanüstü kararlar”ın gölgesinde yürütülen soruşturma ve tutuklamaların “siyasi” olduğunu iddia ediyor.
Muhalefetteki Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Najib al-Shaabi 25 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Siyasi tutsaklar hapiste kaldığı sürece mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Muhalifler ülkedeki siyasi ve ekonomik krizden kaçmak için tutuklanıyor.” ifadeleri kullandı.
Muhalefet, her cumartesi düzenlenen gösterilerde “siyasi tutukluların” serbest bırakılması çağrısında bulunuyor. Artan tepkiler yönetimi de rahatsız ediyor.
Tunus Terörle Mücadele Yargı Merkezi Sözcüsü, 17 Haziran’da yaptığı açıklamada, 11 Şubat’tan bu yana yürütülen operasyonlar kapsamında onlarca siyasetçi, gazeteci, aktivist, hakim ve iş insanının tutuklandığı “devletin güvenliğine komplo kurmak” soruşturmasına yayın yasağı getirildiğini duyurdu.
Ghannouchi birçok davadan yargılanıyor
Tunus’un saygın siyasetçilerinden Nahda Hareketi’nin lideri Ghannouchi, “devletin güvenliğine karşı komplo” soruşturmasının yanı sıra birçok davada söz verdi.
Nahda liderinin avukatı Sami et-Tariki, Gannuşi’nin ölüm cezasıyla sonuçlanabilecek 9 farklı davada yargılandığı bilgisini kamuoyuyla paylaştı.
Gannuşi’ye yöneltilen suçlamaların “sahte” olduğunu vurgulayan Tariki, açıklamalarına şöyle devam etti:
“İttifak, ulusal birlik ve şiddet karşıtı açıklamalarda bulunan müvekkilim Gannuşi hakkında bir dizi uydurma delil kullanılarak çok sayıda soruşturma dosyası açılmıştır. Gannuşi Bey’e atfedilen ‘iç savaş çağrısı’ yaptığına ilişkin açıklama, Ennahda Hareketi düşmanı bir sosyal medya hesabından yayılan yalan haberlere dayanmaktadır.”
Gannuşi’ye atfedilen suçlamaların devletin yapısını değiştirmeye yönelik suçlamalar olduğuna ve bu nedenle ölüm cezasıyla sonuçlanabileceğine işaret eden Tariki, müvekkilinin kendisine haksızlık edildiğini düşündüğü için duruşmalara katılmayı reddettiğini ifade etti.
‘Devlet güvenliğine karşı komplo’ soruşturmasında onlarca kişi tutuklandı
Tunus’ta 11 Şubat’tan bu yana onlarca siyasetçi, gazeteci, aktivist, avukat ve iş insanı tutuklandı.
Nahda Hareketi’nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Jalasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki, iş insanı Kemal Latif, Ennahda Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milletvekili Nureddin el-Bahiri, Mozaik FM Genel Yayın Başkanı Nureddin Butar, Cumhuriyet Partisi Genel Müdürü Nureddin Butar. Tutuklananlar arasında parti sekreteri İsam el-Şebbi, Ulusal Kurtuluş Cephesi üyesi, Anayasa Profesörü Cevher bin Mubarak, siyasi aktivist Şeyma İsa ve Demokratik Akım Partisi eski Genel Sekreteri Gazi eş-Şevaşi yer aldı.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkedeki bazı siyasetçilerin “devletin güvenliğine karşı komplo kurmak” ve “ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlar atmak” suçlamasıyla tutuklandığını söyledi.
Muhalifler ise soruşturmayı siyasi olarak nitelendiriyor ve Said’i demokrasiye aykırı hareket etmekle suçluyor.